Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
in the hole
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"in the hole"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 23 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Colloquial
1
Konuşma Dili
in the hole
s.
parası veya başka bir kaynağı yok
2
Konuşma Dili
in the hole
s.
paranın veya başka bir kaynağın eksik
3
Konuşma Dili
in the hole
s.
borçlu
4
Konuşma Dili
in the hole
s.
borca girmiş
5
Konuşma Dili
in the hole
s.
borca batmış
6
Konuşma Dili
in the hole
s.
borç batağına/çukuruna düşmüş
7
Konuşma Dili
in the hole
s.
skor olarak geride
8
Konuşma Dili
in the hole
s.
spor müsabakasında dezavantajlı durumda
9
Konuşma Dili
in the hole
s.
iskambilde puanı sıfırın altında kalmış
10
Konuşma Dili
in the hole
s.
iskambilde sıfırın puanı altına düşmüş
11
Konuşma Dili
in the hole
s.
maddi sıkıntıda
12
Konuşma Dili
in the hole
s.
maddi zorluğa düşmüş
13
Konuşma Dili
in the hole
s.
(spor müsabakasında) sıkıntılı/zor duruma düşmüş
14
Konuşma Dili
in the hole
s.
(spor müsabakasında) başı dertte
15
Konuşma Dili
in the hole
s.
(spor müsabakasında) içinden çıkılması zor duruma düşmüş
16
Konuşma Dili
in the hole
s.
(spor müsabakasında) kazanma şansını sıkıntıya sokmuş
17
Konuşma Dili
in the hole
s.
zararda
18
Konuşma Dili
in the hole
s.
hesaplarında açık olan
19
Konuşma Dili
in the hole
s.
hesaplarında eksik olan
20
Konuşma Dili
in the hole
s.
mali açığı olan
21
Konuşma Dili
in the hole
s.
kasa açığı olan
22
Konuşma Dili
in the hole
s.
bütçe açığı olan
23
Konuşma Dili
in the hole
s.
hesap açığı olan
"in the hole"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 123 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
oven made in a hole in the earth
i.
tandır
2
Genel
hole in the ground
i.
yerdeki delik
3
Genel
hole in the wall
i.
küçük restoran
4
Genel
hole in the wall
i.
kuytu restoran
5
Genel
hole in the wall
i.
küçük ve kuytu oda
6
Genel
hole in the wall
i.
uzak veya ücra yerde bulunan dükkan
7
Genel
hole-in-the-wall
i.
küçük restoran
8
Genel
hole-in-the-wall
i.
kuytu restoran
9
Genel
hole-in-the-wall
i.
küçük ve kuytu oda
10
Genel
hole-in-the-wall
i.
uzak veya ücra yerde bulunan dükkan
11
Genel
have an ace in the hole
f.
elinde kozu olmak
Colloquial
12
Konuşma Dili
hole-in-the-wall [uk]
i.
bankamatik
13
Konuşma Dili
in the hole [uk]
s.
içeride (kişi veya kurumun borçlu olması anlamında)
14
Konuşma Dili
in the hole [uk]
s.
belirli bir miktar içeri girmiş (kişi veya kurumun borçlu olması anlamında)
15
Konuşma Dili
doesn't know his ass from a hole in the ground
expr.
bir bok bilmez
16
Konuşma Dili
doesn't know his ass from a hole in the ground
expr.
hiçbir şey bilmez
Idioms
17
Deyim
hole-in-the-corner activities
i.
gizli faaliyetler
18
Deyim
someone's ace in the hole
i.
insanın gizli silahı
19
Deyim
an ace in the hole
i.
insanın gizli silahı
20
Deyim
hole in the wall
i.
küçük dükkan/oda
21
Deyim
a hole in the wall
i.
küçük/karanlı dükkan veya lokanta
22
Deyim
an ace in the hole
i.
son koz olarak saklanan as
23
Deyim
someone's ace in the hole
i.
son koz
24
Deyim
an ace in the hole
i.
son koz
25
Deyim
someone's ace in the hole
i.
son koz olarak saklanan as
26
Deyim
hole-in-the-wall
i.
tek göz ofis
27
Deyim
hole-in-the-wall
i.
tek göz ev
28
Deyim
hole in the wall
i.
tek göz oda/dükkan
29
Deyim
hole-in-the-wall
i.
(içinde yaşanılan) küçük yer
30
Deyim
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
f.
hiç ihtiyacı/gereği olmamak
31
Deyim
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
f.
hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
32
Deyim
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
f.
bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
33
Deyim
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
f.
bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
34
Deyim
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
f.
bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
35
Deyim
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
f.
bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
36
Deyim
be in the hole
f.
borca girmek
37
Deyim
put someone in the hole
f.
birini borca sokmak
38
Deyim
go in the hole
f.
borca girmek
39
Deyim
get in the hole
f.
borca girmek
40
Deyim
need like a hole in the head
f.
hiçbir şekilde ihtiyaç duymamak
41
Deyim
burn a hole in the pocket
f.
para suyunu çekmek
42
Deyim
be in the hole
f.
(miktar para kadar) borçlu olmak
43
Deyim
want (something) like (one wants) a hole in the head
f.
(bir şeye) hiç ihtiyacı olmamak
44
Deyim
want (something) like (one wants) a hole in the head
f.
(bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/istek/lüzum duymamak
45
Deyim
want (something) like (one wants) a hole in the head
f.
(bir şeyi) zerre kadar istememek
46
Deyim
want (something) like (one wants) a hole in the head
f.
(bir şeye) hiçbir şekilde gereksinim duymamak
47
Deyim
want (something) like (one wants) a hole in the head
f.
(bir şeyin) en ufak eksikliğini çekmemek
48
Deyim
want (something) like (one wants) a hole in the head
f.
(bir şeye) kesinlikle lüzum/istek duymamak
49
Deyim
want (something) like (one wants) a hole in the head
f.
(bir şeye) karşı hiç istek duymamak
50
Deyim
want (something) like (one wants) a hole in the head
f.
(bir şeyi) hiç ama hiç istememek
51
Deyim
want (something) like (one wants) a hole in the head
f.
(bir şey) istediği/ihtiyaç duyduğu en son şey olmak
52
Deyim
make a hole in the water
f.
kendini suda boğmak
53
Deyim
make a hole in the water
f.
kendini suda boğarak öldürmek
54
Deyim
make a hole in the water
f.
suda intihar etmek
55
Deyim
need (something) like (one) needs a hole in the head
f.
(bir şeye) hiç ihtiyacı olmamak
56
Deyim
need (something) like (one) needs a hole in the head
f.
(bir şeyin) hiç gereği olmamak
57
Deyim
need (something) like (one) needs a hole in the head
f.
(bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
58
Deyim
need (something) like (one) needs a hole in the head
f.
(bir şeye) zerre kadar ihtiyacı olmamak
59
Deyim
need (something) like (one) needs a hole in the head
f.
(bir şeye) hiçbir şekilde gereksinim duymamak
60
Deyim
need (something) like (one) needs a hole in the head
f.
(bir şeyin) en ufak eksikliğini çekmemek
61
Deyim
need (something) like (one) needs a hole in the head
f.
(bir şeye) kesinlikle lüzum duymamak
62
Deyim
need something like a hole in the head
f.
bir şeye hiç ihtiyacı olmamak
63
Deyim
need something like a hole in the head
f.
bir şeyin hiç gereği olmamak
64
Deyim
need something like a hole in the head
f.
bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
65
Deyim
need something like a hole in the head
f.
bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
66
Deyim
need something like a hole in the head
f.
bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
67
Deyim
need something like a hole in the head
f.
bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
68
Deyim
need something like a hole in the head
f.
bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
69
Deyim
need something like you need a hole in the head
f.
bir şeye hiç ihtiyacı olmamak
70
Deyim
need something like you need a hole in the head
f.
bir şeyin hiç gereği olmamak
71
Deyim
need something like you need a hole in the head
f.
bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
72
Deyim
need something like you need a hole in the head
f.
bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
73
Deyim
need something like you need a hole in the head
f.
bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
74
Deyim
need something like you need a hole in the head
f.
bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
75
Deyim
need something like you need a hole in the head
f.
bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
76
Deyim
hole-in-the-corner
expr.
gizli
Speaking
77
Konuşma
fire in the hole
i.
bomba atıyorum
78
Konuşma
I'm five hundred dollars in the hole
expr.
beşyüz dolar içerdeyim
79
Konuşma
there's a hole in the wall to the next room
expr.
duvarda yan odaya bakan bir delik var
Medical
80
Medikal
hole in the head disease
i.
kafada delik hastalığı
Pathology
81
Patoloji
hole in the heart
i.
dört kalp odacığını ayıran duvarlardan birinde anormal bir deliğin olduğu bir kalp kusuru
82
Patoloji
hole in the heart
i.
kalpte delik açma operasyonu
Gastronomy
83
Mutfak
toad-in-the-hole
i.
hamur içinde pişirilmiş et
Meteorology
84
Meteoroloji
hole in the air
i.
hava boşluğu
Military
85
Askeri
fire in the hole!
expr.
patlayacak!
Slang
86
Argo
hole in the wall (british slang)
i.
bankamatik
87
Argo
hole in the wall (british slang)
i.
bankomat
88
Argo
hole in the wall (british slang)
i.
para çekme makinesi
89
Argo
ace in the hole
i.
son koz
90
Argo
ace in the hole
i.
sona bırakılan koz
91
Argo
pain in the hole [ireland]
i.
baş belası
92
Argo
pain in the hole [ireland]
i.
sinir bozucu kimse, şey durum
93
Argo
pain in the hole [ireland]
i.
gıcık kimse, şey, durum
94
Argo
pain in the hole [ireland]
i.
can sıkıcı tip, şey, durum
95
Argo
pain in the hole [ireland]
i.
karın ağrısı
96
Argo
be in the hole
f.
dezavantajlı durumda olmak
97
Argo
be in the hole
f.
geride olmak
98
Argo
be in the hole
f.
yeniliyor olmak
99
Argo
be in the hole
f.
skorda geride olmak
100
Argo
be in the hole
f.
skorda geriden takip etmek
101
Argo
be in the hole
f.
(iskambil oyunlarında) eksiye düşmek
102
Argo
be in the hole
f.
(iskambil oyunlarında) skoru sıfırın altına düşmek
103
Argo
know one's ass from a hole in the ground
f.
her boku bilmek
104
Argo
know one's ass from a hole in the ground
f.
bilgili olmak
105
Argo
know one's ass from a hole in the ground
f.
uyanık olmak
106
Argo
know one's ass from a hole in the ground
f.
gözü açık olmak
107
Argo
know one's ass from a hole in the ground
f.
neyin ne olduğunu bilmek
108
Argo
know one's ass from a hole in the ground
f.
her şeyin farkında olmak
109
Argo
know one's ass from a hole in the ground
f.
her boktan haberi olmak/anlamak
110
Argo
not know (one's) ass from a hole in the ground
f.
bir bok bilmemek
111
Argo
not know (one's) ass from a hole in the ground
f.
hiçbir şey bilmemek
112
Argo
not know (one's) ass from a hole in the ground
f.
bir boktan anlamamak
113
Argo
not know (one's) ass from a hole in the ground
f.
kafası basmamak
114
Argo
in the hole for (something)
expr.
(bir miktar para) içeride
115
Argo
in the hole for (something)
expr.
(bir miktar para) borçlu
116
Argo
in the hole for (something)
expr.
(bir miktar parası) eksik
117
Argo
in the hole for (something)
expr.
(bir süreliğine) darda
118
Argo
in the hole for (something)
expr.
(bir süreliğine) paraya sıkışık
119
Argo
in the hole for (something)
expr.
(bir süreliğine) maddi sıkıntıda
120
Argo
in the hole for (something)
expr.
(bir süreliğine) hücrede/hücreye
121
Argo
in the hole for (something)
expr.
(bir şey) yüzünden hücrede/hücreye
British Slang
122
İngiliz Argosu
hole in the wall
i.
atm
123
İngiliz Argosu
hole in the wall
i.
bankamatik
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of in the hole
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy